Efendim, çeşitli vesilelerle daha önce birkaç kez anlattığım bir fıkrayı, içinde iki küçük değişiklik yaparak yeniden anlatmak vacip oldu.
Nedenini, yazımızın sonuna saklayalım.
Efendim, gelelim bu fıkradaki iki küçük değişikliğe.
Fıkranın orijinalinde olay bir pazar yerinde geçiyor, bizim uyarlamamızda ise bir merada...
Olaya konu olan hayvan tavuk idi, bu defa bir inek.
Bu küçük girizgahtan sonra fıkramıza geçebiliriz:
“Vaktiyle ülkenin birinde mali kriz baş göstermiş.
Hazine tamtakır, kuru bakırmış!
Maliye nazırı damat, padişahın huzuruna çıkarak, durumun felakete doğru sürüklendiğini kayınpederi olan padişah hazretlerine uygun bir dille arz etmiş.
Maliye nazırı damadını pür dikkat dinleyen padişah hazretleri, emri patlatmış:
-Kendine ait de olsa meralarda İNEK otlatan köylülerden tez 10 lira, küçükbaş hayvanlardan da 2.5 lira vergi, uymayandan da 3.5 katı ceza alına!
“Yetmez, haşmetlü padişahım” demiş, maliye bakanı damat:
-Başka kaynaklar da bulmalıyız.
“Peki” demiş, padişah hazretleri:
-Adı “İBİŞ” olanlardan da 10’ar lira alına!
“Bu da kafi gelmiyor hünkarım” diye üstelemiş, maliye bakanı.
“O halde” demiş, padişah:
-Karısından korkan tüm “KILIBIK”lardan da 10’ar lira alına!
Maliye Bakanı yine “yetmez” deyince, padişah:
-Tüm “KEL”lerden de 10’ar lira alına, diye son noktayı koymuş.
Vergi memurları ülkenin dört bir tarafına salınmış.
O mera senin, bu yayla benim fellik fellik vergi avına çıkmışlar.
Tahsilata çıkan memurlardan biri, mal bulmuş magribi gibi sevinçle, İNEK otlatan köylülerden birinin yanına yaklaşarak, “Padişahımızın emridir” demiş:
-İNEK otlattığın için 10 lira vergi vereceksin!
Adam, “Yahu burası benim tapulu malım, nereden çıktı şimdi bu vergi işi” diye tepki gösterince, yanındaki arkadaşı:
-Padişah buyruğuna karşı koyma İBİŞ, demiş.
“Neee?...”diye, gürlemiş vergi memuru:
-Demek senin adın İBİŞ.
Öyleyse 10 lira daha vergi vereceksin!
Adam başlamış feryad-ı figan eylemeye:
-Yapmayın ağalar, etmeyin paşalar! Ben eve gidince KARIMA nasıl hesap veririm?
“Bak hele” demiş, maliyeci:
-Sen aynı zamanda KILIBIKSIN da…Hiç şansın yok, 10 lira da “KILIBIK”lıktan...
Köylü iyice fıttırıp, o hırsla takkesini yere çalmış.
“Vaay uyanık vaay!” demiş, maliyeci:
-Aklın sıra KELİNİ de saklamaya çalışırsın ha!
“Takke düştü KEL göründü”, ver 10 lira daha!.."
Fıkramız bu kadar.
Efendim, son vergi haberini duymuş olmalısınız.
Hükümet, kendine ait de olsa, köylülerden " Büyükbaş hayvan başına 10 TL, küçükbaş hayvan başına 2,25 TL merada otlatma vergisi, uymayanlardan da 3 kat ceza kesmeye karar vermiş.
“Efendim, son 18 yıldır alıştığımız sıradan vergilerden biri, ne var bunda” diyenler çıkacaktır.
“Ne var bunda”sı var mı?
Reis Hazretleri;
Adı “İBİŞ”…
Yetmedi, bir de “KILIBIK”…
Bu da yetmedi, ayrıca “KEL” olanlardan da vergi almaya kalksaydı daha mı iyi olurdu?
Biz muhaliflere de iyilik yaramaz yani!
Bakın, güzel ülkemiz insanlarının %40’ının gıkı çıkıyor mu?
Pardon, çıkıyor:
“Reis’im, sen çok yaşa, seni kimseye yedirmeyiz!”
Sanki Reis'i yemeye kalkan varmış gibi.
Tövbe, tövbe!..
Varsın bunları inekler, koyunlar...pardon, inekleri, koyunları olanlar düşünsün!
Siz, sokağa çıkma yasağı uygulanan dört günlük bayram süresince beleş köprü ve oto yolların keyfini çıkardınız mı, gerisini boş verin!