Sadece İyi ve Doğru Olanlarına!

Dostlar; İnsanlar öncelikle aldığı bir bilgiyi, farkına vardığı olayları, okuduğu bir metni yorumlayabilecek kadar temel kültürel eğitim almalıdır.

Tüm dünya insanları farkına varılmadan sadece kendini düşünen veya sadece kendi toplumunu düşünen varlıklar olarak mı yetiştiriliyor bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var; toplumlar saçmalıklar, dünyevi nefsi ve egoist yaklaşımlara kendilerini kaptırmış gidiyorlar.

Ne yazık ki sadece ırklarda değil, tüm dinlerde ve mezheplerde bile ötekileştirme kavramı var.

Tüm insanlığın dünyaya geliş ve yaşama gayesi aynı olmasına rağmen, farklı ülkelerde yaşamamız, farklı dünya görüşüne sahip olmamız bizi üstün varlıklar haline getirmiyor. Tüm dünya insanları aynı anda kalkınırsa, birbirlerine yakın yaşam standartlarına ulaşırsa ancak o zaman daha yaşanabilir bir dünyadan söz edebiliriz.

Ayrıca toplumları bir hayata bakış açısından alıp farklı bir bakış açısına götüren o ülkedeki kanaat önderleridir.

İnsanlar kime inanıyor ve güveniyorsa, düşünceleri inandığı insanların düşünceleriyle paralellik taşır.

“Kendi rahatını ve istikbalini düşünenler, milletin felaketini hazırlar.” Devlet adına, millet adına bir görev üstlenen kişiler asla görevini ihmal etmemelidir. Mesuliyet yükü kadar ağır bir yük olamaz.  

Yıllar önce yöresel bir dernek toplantısında herkes söz sırasına göre konuşmalarını yaparken bir konuşmacının övünerek anlattığı şu sözlere şahit oldum. "ben oğlumu iş bulabilmesi için falanca partiye üye olmaya yönlendirdim ve ancak o şekilde işe girebildi" 

Değerli dostlar; yıllar geçti ama hala ne yazık ki çok şey değişmedi ülkemizde.

Zaman zaman kulağınıza geliyordur işe yerleştirme vaadiyle kandırılarak onlarca kişiden para alındığı haberleri.

Ben bu haberleri duyunca inanın çok üzülüyorum. İnsanların ahbap çavuş ilişkileriyle, belli partilere ve gruplara yakın durarak iş bulacaklarına veya iyi kazanca ulaşacaklarını düşünüyor olmaları üzüntü verici. Bu durum toplumu tembelleştiriyor. Milleti geriye götürüyor, yozlaştırıyor. İnsanlar sadece çok çalışarak veya iyi eğitim alarak hayalini kurdukları hayatı yaşayabileceklerine inanmalı. Aksi takdirde toplumu daha çağdaş ve daha istikrarlı seviyeye taşıyacak nesilleri hiçbir şekilde oluşturamayız.

Tüm kamu kurumlarında işler belli standartlarda ve olabildiğince hızlı yürümeli, sistem su istimale ve istismara açık olmamalı, liyakat tüm görevlerde ön şart olmalı.

Değerli dostlar; Dünyada bazı dini gruplara, bazı ideolojik fikirlere, bazı mezheplere, bazı milletlere veya bazı ırklara, bazı partilere, bazı sosyal gruplara mensup oldukları gerekçesiyle kendilerini başkalarından farklı veya üstün gören insanların sayısı ne yazık ki hiç te az değil. Bunun bizi nerelere getirdiğini de dünyaya baktığımızda net olarak görüyoruz.

Bizler toplum olarak, doğruyu arayıp bulup sadece ve sadece doğrunun peşinden gitmeliyiz.

 İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy ile ilgili bir anekdot ile satırlarımı sonlandırmak istiyorum.

On bir arkadaşı ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olmaya giden Mehmet Akif, üyeliğe girerken edilen yeminde yer alan “Cemiyetin bütün emirlerine kayıtsız şartsız itaat edeceğim” cümlesinde geçen “kayıtsız şartsız” ifadesine karşı çıkmış, “sadece iyi ve doğru olanlarına” şeklinde yemini değiştirtmiştir.

Haksızlık ve adaletsizliğin yaşanmadığı nice güzel yıllara…

Anahtar Kelimeler: Niyazi Bilir, Mehmet Akif Ersoy